BİLGİ EDİNMEK VE OKUMAK

İnsan, Dünya yaşamına başladığında; herhangi bir bilgi ve davranışa sahip olmaksızın reset edilmiş bir motor, bir cihaz gibidir.

Yaşam çizgisinde kendisine yön tayin edicilerin yardımıyla çocukluk, kısmen gençlik döneminde bilgiler ve davranışlar kazanarak donanımlı hale gelir.

Kazanımların yönlenlendiricileri; başta anne, baba ve çocuklardan oluşan AİLE, EĞİTİM VE ÖĞRETİM KURUMLARI ve içerisinde bulundukları SOSYAL ÇEVREDİR. İnsanın çocukluk ve gençlik dönemlerinin zamanlama olarak ne anlama geldiğini, bu dönemlerin yönlendiricileri olan ailenin, eğitim ve öğretim kurumlarının ve içerisinde bulunulan sosyal çevrenin konum ve işlevlerinin neler olduğu, muhtelif tarihlerde bu sayfalarda kaleme aldığım yazılarımda açıklandığı için ayrıntıya girmeden kısaca kavramlar belirtilmekle yetinilmiştir.

Anne ve babanın okul çağına kadar olan yaş döneminde çocuğa verdikleri bilgiler ile kazandırdıkları davranış yönlendirmeleri son derece önemli olup, bu değerler geleceklerinin temellenmesinin esasını teşkil ederler. Eğitim ve öğretim kurumlarında verilen kaliteli ve yeterli eğitim ve öğretimin; çocuğun geleceğinin yönlendirilmesinde ve bilgi edinmesinde önemi büyük olduğu gibi, bilgi çağının yarışan ülkeler zincirinden kopmamasını sağlayacağı bilinmelidir.

Çocuğun bilgi edinmesinde ve belli davranışları kazanmasında sosyal çevrenin de etkisi büyüktür. Aile ve okul hayatının dışında zamanının büyük bir kısmını sokakta ve sosyal çevrede geçiren çocuğun, buralarda edindikleri alışkanlıklar ve kurdukları arkadaşlıklar sonucu edindikleri bilgi ve davranış kazanımlarının yaşamlarına yön vermede ne kadar etkili olduğu gözden ırak tutulamaz. Bununla beraber insanların bilgilenmesi ve yeni bilgiler edinmesi sürekli olmalı ve durağan olmamalıdır.

Milliyet / Ali em